Maide Suresi




1. Ey güvendiğini
söyleyenler, size bildirdiğim ilkelere uyun.
Bazı bahsettiğim durumlar haricinde ve av
yasaklarını çiğnememeniz şartıyla bütün hayvanları yemeniz serbesttir. Tanrı
dilediği hükmü vermiştir.


2. Ey güvendiğini
söyleyenler, saldırmazlık dönemi, bağışlar, kamu malları, Tanrı’nın uyulmasını
emrettiği sistemden habersiz olan kişiler, Tanrı'nın hoşnutluğunu kazanmak
için onun mesajını öğrenmeye çalışanlar söz konusu olduğunda Tanrı’nın mesajına
aykırı davranmayın. Av yasağı döneminde avlanmayın. Bir zamanlar sizi
memleketinizden kovdular diye kızgınlığınızdan dolayı bir halka karşı savaş
açmayın. Tanrı’ya güvenip ondan sakınmak konusunda birlik olun, nefret ve
zorbalık konusunda değil. Daima Tanrı’dan sakının, bilin ki Tanrı'nın cezası
çok serttir.


3. Tanrı’dan başkalarını yüceltmek için sunulan leş,
kan ve domuz etini yemeniz yasaktır. Yani putperest ritüellerde boğularak,
sopalarla dövülerek, işkence edilerek, bıçakla delinerek öldürülüp putların
önüne koyulan ve yırtıcı hayvanlara terkedilen hayvanlar için kura çekmeniz ve
onları yemeniz yasaktır. Bunlar putperestliktir. Ancak normal bir şekilde
kesilen hayvanları yiyebilirsiniz. Ama et almaya imkanınız yoksa, onların
eylemlerine katılmamak ve inançlarını kabul etmemek şartıyla onlardan da
yiyebilirsiniz. Tanrı çok şefkatli ve bağışlayıcıdır. Güvenmeyenler sizi bu
ilkelerden baskıyla vazgeçiremeyeceklerini artık anladılar.
Onlardan korkmayın. Sadece benden sakının. Artık
size mesajımı göndererek ilkelerimi bildirmeyi tamamlayacağım. Sizden hoşnut
olmam için bana teslim olmuş bir şekilde yaşayın.


4. Neleri yemenin
serbest olduğunu soranlara: “Sağlıklı olan her şeyi yemeniz serbesttir.
Yetiştirdiğiniz av hayvanlarının, Tanrı’nın mesajında serbest olduğunu
bildirdiği şeylerden sizin için yakaladıklarını da yiyebilirsiniz” de. Daima
Tanrı’dan sakının. Tanrı'nın yargılaması hızlıdır.


5. Sağlıklı olan
her şeyi yemeniz serbesttir.
Daha önceden mesaj
gönderilmiş topluluklarla hoşça vakit geçirmenizin bir sakıncası yoktur. Bu
mesaja güvendiğini söyleyen bayanlarla da bundan önce mesaj gönderilmiş
toplulukların arasından Tanrı’dan başkasına boyun eğmeyen bayanlarla da
evlenebilirsiniz.
Evin geçimini uygun
bir şekilde yerine getirin. Sırf cinsel arzularınızı tatmin etmek için sevgili
hayatı yaşamayın. Normal bir evlilik hayatı yaşayın. Kim güvenmeyi bırakıp
da artık güvenmemeye başlarsa
bütün çabası boşa
gidecek ve diriliş sonrası hayatta mahvolacak.


6. Ey güvendiğini
söyleyenler, vahiy dersine gitmeden önce ellerinizi ve kirli görünen
yerlerinizi güzelce yıkayın, başınızı ve ayaklarınızı temizleyin. Cinsel
ilişkiye girmişseniz
yıkanın. Yıkanınca daha da kötüleşecek bir rahatsızlığınız
varsa veya çölde seyahat halinde olup da yıkanma imkanınız olmaması durumunda
tuvalete gitmiş veya cinsel ilişkiye girmişseniz, ellerinizi ve kirli görünen
yerlerinizi temiz toprakla temizleyin. Tanrı size kolaylık sağlıyor ve
sizi arındırmak istiyor. Artık size mesajını göndermeyi tamamlayacak. Ona bütün
bunların karşılığını vermelisiniz.


7. Tanrı’nın size gönderdiği bu güzel mesajdan öğüt
alın, dinleyip itaat ediyoruz dediğiniz halde onun size bildirdiği ilkelere
aykırı davranmayın. Daima Tanrı’dan sakının. Tanrı herkesin içini bilir.


8. Ey güvendiğini söyleyenler, Tanrı’nın bildirdiği
ilkelere uyun ve adaletten şaşmayın. Birilerine kızgın bile olsanız
haksızlık yapmayın. Adaletten şaşmayın. Erdemli olan davranış
budur. Daima Tanrı’dan sakının.
Tanrı yaptığınız
her şeyin farkındadır.


9. Tanrı güvenen ve
kendini düzeltenleri bağışlayıp muhteşem bir şekilde mükafatlandıracağına söz
vermiştir.


10. Bana ve mesajıma güvenmeyenler de ateşe
girecekler.


11. Ey güvendiğini
söyleyenler, Tanrı’nın size gönderdiği bu güzel mesajdan öğüt alın. Birileri
sizinle savaşarak hepinizi öldürmek istediğinde Tanrı’nın sizi onlardan
kurtardığını unutmayın. Daima Tanrı’dan sakının. Tanrı'ya güvenenler kendini
ona bıraksın.


12. Tanrı on
iki topluluğa ayırdığı Yakupoğulları’na da mesajıma uyar, kendizi
arındırırsanız, elçilerime güvenir ve onları savunursanız, Tanrı uğruna gönüllü
harcamalar yaparsanız yanlışlarınızı bağışlayıp
içlerinden dereler akan bahçelere yerleştireceğim diye bildirmişti. Buna rağmen güvenmezseniz, çok büyük bir yanlış yapmış olursunuz diye
bildirmişti.


13. Fakat onlar kendilerine emredilen ilkelere
uymadılar, bilinçleri duyarsızlaştı. Kelimelerin anlamını çarpıttılar.
Kendilerine yapılan
uyarıları önemsemediler. Tanrı da onları o şekilde terketti. Şimdi de
gördüğünüz gibi pek azı hariç hiçbirisi güvenmiyor. Fakat siz
onlara aldırış etmeyin, onlarla çatışmayın. Tanrı kendini düzeltenleri sever.


14. Şimdi hristiyan
olduğunu iddia edenlere de bir zamanlar mesaj göndermiştim. Fakat onlar da
kendilerine emredilen ilkelere uymadılar. Anlaşmazlığa düşüp gruplaştılar.
Tanrı da onları o şekilde terketti. Diriliş günü Tanrı onları yargılayacak ve
çabalarının karşılığını verecek. 


15. Önceki
mesajlara muhatap olmuş topluluklar, işte şimdi de içindeki birçok şeyi
örtbas ettiğiniz
mesajımı net bir
şekilde ortaya koyan ve onun adına uydurulmuş birçok şeyden sizi özgürleştiren
bu elçiyi görevlendirdim. Tanrı size aydınlatıcı net bir mesaj sunmaktadır.


16. Tanrı’yı hoşnut etmeye çalışanları Tanrı, koyu
karanlıktan kurtarıp aydınlatır kurtuluş yoluna, doğru yola iletir.


17. Meryemoğlu
Mesih’in Tanrı olduğunu iddia edenler aslında Tanrı’ya güvenmiyorlar. Tanrı
Meryemoğlu Mesih’i ve anasını ve gelmiş geçmiş bütün insanlığı hiç var
etmeseydi, kim karışabilirdi?
Tanrı evrenin ve içindeki
her şeyin hakimidir. Dilediğini oluşturur. Onun her şeye gücü yeter.


18. Yahudi ve
hristiyanlar, Tanrı’nın sevgili çocukları olduklarını iddia ediyorlar. Onlara:
“Öyleyse neden sizi suçlu olduğunuz için cezalandıracağını söylüyor? Siz de
onun oluşturduğu diğer insanlar gibi sıradan bir insansınız. O dilediğini
kurtarıp dilediğini cezalandıracak.
Tanrı evrenin ve içindeki
her şeyin hakimidir. Sonunda hepiniz onun huzuruna çıkarılacaksınız” de.


19. Önceki
mesajlara muhatap olmuş topluluklar, “Bizi müjdeleyecek ve uyaracak hiç kimse
görevlendirilmedi” dememeniz için herhangi bir elçinin gelmediği çağların
ardından işte şimdi de bu elçiyi görevlendirdim. O sizi müjdelemek ve uyarmak
için görevlendirilmiştir. Tanrı’nın her şeye gücü yeter.


20-21. Musa da
halkına: “Ey halkım, aranızdan birçok elçiler görevlendiren, size birçok
imkanlar ve muhteşem lütuflar sağlayan Tanrı’nın size gönderdiği bu güzel
mesajdan öğüt alın. Ey halkım, Tanrı’nın size bahsettiği şu güzel şehre girin
ve sakın ona güvenmekten vazgeçmeyin, yoksa mahvolursunuz” demişti.


22. Onlar da:
“Orada zorba bir halk var Musa. Onlar orada olduğu sürece bir oraya gidemeyiz”
dediler.


23. Tanrı’nın
kendilerine sunduğu mesajı gerçekten umursayan iki kişi de: “Onların içine
karışalım. Onlar bizimle baş edemezler. Eğer gerçekten Tanrı’ya güveniyorsanız
kendinizi ona bırakın” dedi.


24. Musa’nın halkı
ise: “O halk orada olduğu sürece biz oraya kesinlikle gidemeyiz. Sen git Tanrı’yla
birlikte onlarla mücade et, biz burada sonucu bekleyelim” dediler.


25. Bunun üzerine
Musa da: “Tanrım görüyorsun, kendimden ve kardeşimden başkasına söz
geçiremiyorum. Artık bizimle bu suçlular arasında hükmünüzü veriniz” diye dua
etti.


26. Tanrı ise:
“Artık onlar oraya kırk sene gidemezler. Başıboş bir şekilde yaşayıp giderler.
O suçlular moralini bozma” dedi.


27-29. Tanrı’ya
karşı iki farklı yaklaşım sergileyen insanoğlunun durumunu anlat onlara. Birisi
kurtulacak diğeri kurtulamayacak. Çünkü o kana susamış, diğerini öldürmeye
çalışıyor. Diğeri ise onun gibi değil, evrenin sahibi olan Tanrı’dan korkuyor,
onu öldürmeye çalışmıyor. İşte Tanrı kendisinden sakınan bu tip kişileri
kurtarır. “Suçlarla dolu hayatına bir de beni öldürmenin suçunu ekliyorsun.
Böyle gidersen ateşe girersin. Bu suçun cezası budur” diyor.


30.Öteki ise onu
öldürmeye kafayı koyuyor ve sonunda onu öldürüyor ve böylece kendine yazık
etmiş oluyor.


31. Sonra Tanrı
onun karşısına, eski suçlu yaşantısından vazgeçip kendini düzelten birini
çıkarıyor ki henüz yaşarken o işlediği cinayet kötülüğünden nasıl kurtulacağını
görsün. Yaptıklarına pişman olunca da: “Yazıklar olsun bana, yaşadığı rezil
hayatından tövbe edip kendini düzelten şu kişi kadar da mı olamıyorum ki o
işlediğim kötülükten kurtulayım” diyor.


32. İşte böyle…
Yakupoğullarına gönderdiğim mesajda: “Ülkede işlenen cinayetlere karşılık idam
cezası haricinde, kim birini öldürürse herkesi öldürmüş gibidir. Bir kişinin
hayatını kurtaran da herkesin hayatını kurtarmış gibidir” diye bildirmiştim.
Onlar için görevlendirdiğim elçiler de onlara net bir mesaj aktarmıştı fakat
buna rağmen ülkelerinde o suçu işlemeye devam ettiler.


33. Tanrı’nın
elçisine karşı savaş açan ve insanların canına kastedenler suçlu oldukları için
eninde sonunda ya çatışmada öldürülür, ya idam edilir, ya elleri ve ayakları
kesilir veya hapsedilir.
Böyle kişiler
diriliş öncesi hayatta rezil olur, diriliş sonrası hayatta da dehşetli bir
cezaya çarptırılırlar.


34. Fakat siz
onları ele geçirmeden önce bu işleri bırakmış olanları artık
cezalandırmayın. Tanrı’nın şefkatli ve bağışlayıcı olduğunu unutmayın.


35. Ey güvendiğini
söyleyenler, kurtuluşa ermek için daima Tanrı’dan sakının, hep ona yakın
olmaya çalışın ve onun mesajı uğruna mücadeleye devam edin.


36. Güvenmeyenler
ise diriliş günü cezadan kurtulmak için dünyadaki her şeyi ve hatta kat
kat fazlasını verseler de kurtulamayacaklar, dehşetli bir cezaya çarptırılacaklar. 


37. Ateşten çıkmak
isteseler de çıkamayacaklar, sonsuz bir cezaya mahkum olacaklar.


38. Tanrı o yağmacı
eşkiyaları yaptıklarına pişman etmenize, bir daha gasp yapamayacak hale
getirmenize müsaade etmektedir. Tanrı’nın her şeye gücü yeter ve adaletlidir.


39. Fakat bu işleri
bırakıp kendini düzeltenleri Tanrı bağışlar. Tanrı çok şefkatli ve
bağışlayıcıdır.


40. Tanrı'nın bütün
evrena hakim olduğunu, dilediğini kurtarıp dilediğini de cezalandıracağını ve
her şeye gücünün yettiğini bilmiyor musunuz?


41. Ey elçi,
güvendiğini söyleyen bu kişilerin arasından güvenmeyenlere ve senin adına
yalanlar uydurmak için, senin yanına gelemeyen bazı kişilere bilgi aktarmak
için seni dinlemeye gelen, kelimelerin anlamını çarpıtan, “Bizim size
anlattığımız anlayışa uygun konuşuyorsa kabul edin, bizim anlayışımıza aykırı
konuşursa reddedin” diye milleti senden uzaklaştırmaya çalışan o yahudilere
kafanı takma. Tanrı’nın arındırmayıp terkettiklerini hiçkimse kurtaramayacak.
Onlar diriliş öncesi hayatta rezil olduğu gibi, diriliş
sonrası hayatta da dehşetli bir cezaya çarptırılacaklar.


42. Onlar din
üzerinden sağladıkları kazançları elden gitmesin diye senin adına yalanlar
uyduruyorlar. Yanına geldiklerinde onlarla muhatap olup olmamak artık sana
kalmış. Onlarla muhatap olmasan da bir sakıncası yok. Fakat onlarla muhatap
olursan haksızlık yapma. Tanrı adil davranışları sever.


43. Tanrı’nın bir
diğer mesajı olan Tevrat’ı iyi bildikleri halde senin aktardığın mesaja neden
sırt çeviriyorlar? Onlar gerçekte Tanrı’nın mesajına güvenmiyorlar.


44. Daha önceden de
insanlığı aydınlatıp doğru yolu göstermek için Tevrat’ı göndermiştim. Tanrı’ya
teslim olan, halkı Tanrı’nın mesajıyla uyaran bilge ve aydın kişiler de
Tanrı’nın mesajının canlı şahitleri ve bağlıları olarak yahudilere karşı Tevrat’a
göre hareket ederlerdi. O yüzden siz de kimseden korkmayın. Sadece benden
sakının. Basit menfaatleri benim mesajıma tercih etmeyin. Tanrı’nın mesajına
göre hareket etmeyenler ona güvenmeyenlerdir.


45. Onlara da katil
kim olursa olsun bütün cinayetler hakkında idam cezasını uygulamalarını, göz
burun kulak diş veya herhangi bir yaralama olayında tazminat uygulamalarını
bildirmiştim. Ancak aile idamdan vazgeçerse, cinayet işleyen de tazminat
ödemelidir. Tanrı’nın mesajına göre hareket etmeyenler suçludur.


46. Onun ardından
Tevrat’ı güncellemesi için Meryemoğlu İsa’yı da elçi olarak görevlendirdim.
İnsanlığı aydınlatıp doğru yolu göstermek için ona da Tevrat’ı güncelleyen,
sakınanlara doğru yolu gösteren bir öğüt olan İncil’i gönderdim.


47. Daha önceden
İncil’i göndermiş olduğum topluluklar Tanrı’nın mesajına göre hareket etsinler.
Tanrı’nın mesajına göre hareket etmeyenler suçludur.


48. İşte sana da
önceki mesajları güncelleyen, önceki mesajların mihenk taşı olan bu mesajı
sunuyorum. Halka karşı bu mesaja göre hareket et. Sana sunulan bu mesaja rağmen
onların keyfine uyma. Hepinizin uyması için tek yasa bildirdim. Tanrı istese,
sizi zorla doğru yolda birleşmiş bir topluluk haline getirebilirdi fakat o
size verdikleriyle sizi sınıyor.
Hep iyi insanlar olmaya
çalışın. Sonunda hepiniz Tanrı’nın huzuruna çıkarılacaksınız ve ayrılığa
düştüğünüz konularda sizi yargılayacak.


49. Sen de halka
karşı bu mesaja göre hareket et. Onların keyfine uyma.
Dikkat et, seni Tanrı’nın sunduğu mesajın dışına
çıkarmasınlar. Eğer umursamıyorlarsa, bil ki Tanrı onları suçlu oldukları için
cezalandırır. Bu halkın çoğu da suçlu.


50. Tanrı’nın
ilkelerini umursamıyorlar mı? Güvenenler için en güzel ilkeler Tanrı’nın
bildirdikleridir.


51. Ey güvendiğini söyleyenler, yahudi ve
hristiyanlara uymayın. Onlar sadece kendi menfaatlerini düşünürler. Onlara
uyarsanız onlar gibi olursunuz. Unutmayın ki Tanrı öyle suçluları asla beraat
ettirmeyecek. 


52. Gördüğün gibi
bilinci sakat olan o ikiyüzlüler: “Gün gelip devran dönünce bize dokunmasınlar”
diyerek onlarla ittifak yapıyorlar fakat Tanrı size zafer nasip eder ve onlar
da içlerinden geçen bu düşünceler sebebiyle pişman olurlar.


53. Güvenenler de:
“Bakın, bizim yanımızda olduklarına dair Tanrı’nın adıyla sıkı sıkıya yemin
ediyorlardı ama işte bütün çabaları boşa çıktı, kendilerine yazık ettiler”
derler.


54. Ey güvendiğini
söyleyenler, aranızdan her kim bu hayat tarzından cayarsa bilsin ki Tanrı
onların yerini öyle insanlarla doldurur ki onlar Tanrı’yı gerçekten severler,
Tanrı da onları sever, güvenmeyenleri değil birbirlerini koruyup kollarlar,
elalem ne der diye düşünmezler. Tanrı’nın mesajı uğruna mücadele ederler. Bu,
Tanrı'nın dilediği kuluna nasip ettiği bir lütfudur. O her şeyin farkındadır.


55. Tanrı’nın
elçisi ve Tanrı’ya güvenen, ona teslim olan, onun mesajına uyup kendini
arındıranlar yoldaştır.


56. Tanrı’nın
elçisini ve Tanrı’ya güvenenleri yoldaş edinenler unutmasın ki kazanacak
olanlar Tanrı’nın tarafında olanlardır.


57. Ey güvendiğini
söyleyenler, size sunulan bu mesaja aldırış etmeyip önemsemeyen bundan
önce mesaj gönderilmiş o topluluklarla ve güvenmeyen o kişilerle ittifak
yapmayın. Eğer Tanrı’ya güveniyorsanız, ondan başka hiçkimseden korkmayın.


58. Siz onları bu
mesaja uymaya çağırıyorsunuz ama onlar hiç oralı olmuyor, önemsemiyorlar. Onlar
kuru bir kalabalıktır.


59. Önceki
mesajlara muhatap olmuş topluluklara: “Siz sırf, Tanrı’ya güvendiğimiz hem bize
sunduğu mesaja hem de önceki mesajlarına güvendiğimiz için bize düşmanlık
ediyorsunuz. Çünkü çoğunuz böyle yapmıyorsunuz” de.


60. Onlara şunu söyle:
“Sizi daha çok kızdıracak bir şey söyleyeyim mi? Karakteri ve davranışları
bozuk olanlara Tanrı'nın verdiği karşılık egemen güçlere boyun eğdikleri,
haramzade domuzlar ve taklitçi maymunlar oldukları için Tanrı’nın öfkelenip
dışlamasıdır.


61. Onlar
sizinle
karşılaştıklarında “Tabi ki biz de
güveniyoruz” diyorlar. Halbuki hiçbir zaman güvenmediler. Tanrı onların
içini bilmektedir.


62. Gördüğün gibi
onların çoğu sağladıkları kazançları elden gitmesin diye hâla nefret ve
zorbalık körüklemeye devam ediyorlar. Yaptıkları ne berbat bir şey!


63. Sağladıkları
kazançları elden gitmesin diye işledikleri yanlışlara karşı bilge ve aydın
kişilerin onları uyarması gerekirdi. Yaptıkları ne kötü bir şey!


64. Yahudiler,
kötülüğü Tanrı’nın yarattığını iddia ediyorlar. Halbuki kötülüğü yapanlar
insanların kendileridir. Onlar bu inançları yüzünden Tanrı tarafından
dışlanmışlardır. Bakın, kötülüğü Tanrı yaratmaz. Tanrı son derece cömerttir,
dilediği gibi lütuflarda bulunur. Tanrı’nın sana sunduğu bu mesajın onların
çoğuna faydası olmuyor, güvenmemeye ve hadlerini aşmaya devam
ediyorlar. Onlar anlaşmazlığa düşüp gruplaştılar. Ben de onları o şekilde
terkettim.
Onlar geçmişte pek çok zaman ortalığı karıştırıp savaş çıkarmaya
çalıştılar ama Tanrı onlara geçit vermedi.
Tanrı karışıklık çıkaranları sevmez.


65. Önceki
mesajlara muhatap olmuş topluluklar,
bu mesajıma güvenip benden
sakınırlarsa yanlışlarını bağışlar ve mutluluk bahçelerine yerleştiririm.


66. Onlar Tanrı’nın
Tevrat’ta ve İncil’de bildirmiş olduğu ve şimdi de bu mesajla bildirdiği
ilkelere uyarlarsa, iki cihanda da mutlu olurlar. Elbette onların arasından
doğru yolda gidenler de var fakat çoğu yanlış yolda.


67. Ey elçi, sen Tanrı’nın
mesajını aktarmaya devam et.
Eğer bunu yapmazsan onun sana verdiği görevi yerine getirmemiş olursun.
Korkma, Tanrı seni insanlardan korur. Tanrı kendisine güvenmeyenleri kesinlikle
beraat ettirmeyecek.


68. Önceki
mesajlara muhatap olmuş topluluklara: “Tanrı’nın Tevrat’ta ve İncil’de
bildirmiş olduğu ve şimdi de bu mesajla bildirdiği ilkelere uymadığınız sürece
tamamen yanlış yoldasınız” de. Tanrı’nın sana sunduğu bu mesajın onların çoğuna
faydası olmuyor, güvenmemeye ve hadlerini aşmaya devam ediyorlar. Fakat
sen güvenmeyenler için moralini bozma.


69. Sana indirdiğim
mesaja güvendiğini söyleyenler, yahudiler, sâbîler ve hristiyanların arasından
her kim Tanrı'ya ve diriliş sonrası hayatın gerçekleşeceğine güvenir ve
kendini düzeltirse
onlar korkmayacak
ve üzülmeyecekler.


70. Yakupoğulları
için de elçiler görevlendirip uymaları gereken ilkeleri bildirmiştim.
O elçilerin aktardığı mesajlar işlerine gelmediği
için güvenmedikleri yetmediği gibi bir de onlara karşı mücadele ettiler.


71. “Nasıl olsa
sonunda bağışlanacağız” diye düşündüler. Bu yüzden görmezlikten duymazlıktan
geldiler. Fakat yine de Tanrı onları cezalandırmadı. İşte şimdi de onların çoğu
görmezlikten duymazlıktan gelmeye devam ediyorlar.
Elbette Tanrı onların ne için çabaladığının
farkında.


72. Meryemoğlu Mesih’in
Tanrı olduğunu iddia edenler de aslında Tanrı’ya güvenmiyorlar. Halbuki Mesih
Yakupoğullarına: “O hepimizin tanrısıdır. Ona itaat edin. Tanrı’dan başkasına
boyun eğenleri Tanrı asla hasbahçeye sokmayacak, ateşe sokacak. O suçluları
hiçkimse kurtaramayacak” demişti.


73. Teslis inancını
taşıyanlar da aslında Tanrı’ya güvenmiyorlar. Tek olan Tanrı’dan başka
hiçkimseye boyun eğilmez. Teslis inancından vazgeçmeyen o güvenmeyen kişiler
acı bir şekilde cezalandırılacaklar.


74. Neden Tanrı’ya
yönelip ondan bağışlanma dilemiyorlar? O çok şefkatli ve bağışlayıcıdır.


75. Meryemoğlu
Mesih bir elçiden başka bir şey değildir.
Ondan önce de nice
elçiler görevlendirilmiştir. Mesih’in annesi de Tanrı’nın mesajına uyan bir
kadındı. Onlar sizin gibi yiyen içen sıradan insanlardı. Görüyorsun mesajımı
onlara detaylı olarak anlatıyorum ama yine de sırt çeviriyorlar.


76. Onlara:
“Tanrı’yı bırakıp da size herhangi bir zarar veya fayda verme hakimiyeti
olmayanlara mı boyun eğiyorsunuz!” de. Tanrı her şeyi işitir ve bilir.


77. Önceki
mesajlara muhatap olmuş topluluklara: “Tanrı hakkında yalan uydurmayın. Çok
büyük bir yanlışın içinde olan ve birçok insanı da yanıltan o eski
putperestlerin inançlarına özenmeyin” de.


78.
Yakupoğullarının arasından Tanrı’nın mesajına güvenmeyenleri Davud da
Meryemoğlu İsa da dışlamıştı. Çünkü onlar Tanrı'nın mesajına aykırı davranıp
sınırı aştılar.


79. Yanlış yapmaya
devam ettiler. Yaptıkları ne berbat bir şey!


80. Gördüğün gibi
onların çoğu güvenmeyenlerle ittifak yapıyorlar. Tanrı’nın hoşnut olmadığı
çok yanlış işler yapıyorlar. Onlar sonsuz bir cezaya çarptırılacaklar.


81. Onlar Tanrı’nın
elçilerine ve onlara sunulan mesajlara gerçekten güvenselerdi güvenmeyenlerle
ittifak yapmazlardı. Fakat onların çoğu güvenmiyorlar.


82. Gördüğün gibi
güvenendiğini söyleyen bu insanlara karşı halkın arasından en büyük düşmanlığı
yahudilerin ve Tanrı'nın mesajını bilmeyenlerin yapıyor, “Biz hristiyanız”
diyenler onlara daha düzgün davranıyor. Çünkü onların arasında gerçekten
Tanrı’dan korkup sakınan, ona sırt çevirmeyen kişiler var. 


83-84. Bu elçiye
sunulmuş olan mesajı dinleyince, Tanrı'nın mesajı olduğunu anlıyor ve çok etkileniyorlar.
“Güveniyoruz Tanrım. Bizleri bu mesajın canlı şahitleri arasına yazınız! Biz
elbette Tanrı’ya da bize sunduğu mesajına da güveniyoruz ve Tanrı’nın bizi
mükafatlandırmasını diliyoruz” diyorlar.


85. Buna karşılık
Tanrı da onları içlerinden dereler akan ve sonsuza dek
kalacakları bahçelerle mükafatlandıracak. Kendini düzeltenlerin mükafatı
işte budur! 


86. Bana ve mesajıma güvenmeyenler de ateşe
girecekler.


87. Ey güvendiğini söyleyenler, Tanrı’nın
yasaklamadığı sağlıklı gıdalar hakkında yasaklar uydurmayın. Sınırı
aşmayın. O kendisine karşı gelenleri sevmez. 


88. Tanrı’nın yasaklamadığı sağlıklı gıdalardan yiyin.
Güvendiğinizi söylediğiniz Tanrı’dan sakının.


89. Tanrı sizin yanlış konularda yaptığınız yeminleri
yerine getirmenizi istemiyor. Verdiğiniz güvencelere uymanızı istiyor.
Uymayan olursa bunun karşılığında, on yoksula kendi kullandıkları ayarında gıda
veya giyim yardımı yapmalı ve
boyunduruk altında olan birini özgürleştirmelidir. Bunlara
imkanı olmayanlar, üç günlük bir rehabilitasyona girmelidir. Verdiğiniz
güvenceleri çiğnemenizin cezası budur. Verdiğiniz güvenceleri çiğnemeyin.
Tanrı her konuda mesajını net bir şekilde ortaya
koyuyor. Ona bunların karşılığını vermelisiniz.


90. Ey güvendiğini
söyleyenler! Sarhoş edici maddeler, şans oyunları, fal işleri ve anıtlar
saptırıcıların insanları yoldan çıkarmak için yaptığı şeylerdendir. Kurtuluşa
erebilmek için bunlardan uzak durmalısınız.


91. O saptırıcılar
içki ve kumar yüzünden daima anlaşmazlık ve ayrılık içinde olmanızı
hedefliyorlar ve sizi Tanrı’nın öğüdünü öğrenmek
için gittiğiniz o vahiy derslerinden alıkoymak istiyorlar.
Bu tür işleri tamamen bırakın.


92. Tanrı’nın elçisini dinleyin ve daima Tanrı’dan
sakının. Eğer umursamazsanız bilin ki elçimin net bir şekilde
aktarmaktan başka yapacağı bir şey yoktur.


93. Önceki yaşam tarzından vazgeçip artık Tanrı’ya güvenen ve ondan
sakınmaya, kendini düzeltmeye başlayan, kendinize çeki düzen veren ve bu
şekilde hayatına devam edenlerin daha önceden içmiş olmaları konusunda bir
sorumluluğu yoktur. Tanrı kendini düzeltenleri sever.


94. Ey güvendiğini
söyleyenler, av yasağı döneminde hayvan burnunuzun dibine kadar gelse de Tanrı
tarafından sınandığınızı sakın unutmayın. Böylece Tanrı, kimin kendisini görmediği halde kendisinden korktuğunu
ortaya çıkarmış oluyor. Bu hükümleri umursamayanlar acı bir cezaya
çarptırılacaktır.


95. Ey güvendiğini
söyleyenler, av yasağı döneminde avlanmayın. Eğer bile bile av yasağını
çiğnerseniz, ceza olarak aranızdan iki
dürüst bilirkişinin kararıyla tesbit edilecek caydırıcı bir t
azminat
ödemeli ve bu tazminatı yoksullara
gıda yardımı olarak vermelisiniz ve yaptığınız bu yanlışı düzeltmek için

rehabilitasyona girmelisiniz. Tanrı bundan önce çiğnemiş olduğunuz av
yasaklarını bağışlıyor ama her kim av yasaklarını çiğnemeye devam ederse, Tanrı
onları cezalandırır. Tanrı'nın cezalandırması çok serttir.


96. Siz de
yabancılar da balık tutabilir ve deniz ürünlerinden yiyebilirsiniz fakat av
yasağı döneminde balık avlamayın. Huzuruna çıkarılacağınız Tanrı’dan sakının.


97. Tanrı bu
halka da
bu güvenli yoldan yürümeleri gerektiğini
bildirmiş ve onları av yasakları ve bağışlar gibi bazı ilkelerden sorumlu
tutmuştur. Evet, Tanrı’nın evrendeki her şeyi bildiğini, her şeyin farkında
olduğunu sakın unutmayın.


98. Unutmayın Tanrı çok şefkatli ve bağışlayıcıdır ama cezası da
çok serttir.


99. Elçinin görevi sadece aktarmaktır fakat Tanrı
gizli açık her şeyinizi bilmektedir.


100. Onlara:
“İkiyüzlüler her ne kadar çoğunlukta da olsa gerçekten samimi olanlarla,
ikiyüzlüler asla bir olmayacak” de.
Kurtuluşa ermek
için daima Tanrı'dan sakının ey akıllılar.


101. Ey güvendiğini
söyleyenler, boşuna elçi tarafından size hiçbir faydası olmayacak şeylerin
anlatılmasını bekleyip durmayın. Bu mesaj size sunularak zaten gerekli olan her
şey size açıklanmış oluyor. Tanrı sizi gereksiz şeylerden sorumlu tutmaz. O çok
anlayışlı ve bağışlayıcıdır. 


102. Sizden
öncekiler de elçi tarafından kendilerine hiçbir faydası olmayacak şeylerin
anlatılmasını beklediler, ama o mesajlarda da öyle şeyler anlatılmadığı için
güvenmediler.


103. Tanrı hiçbir
hayvanın etinden sütünden derisinden gücünden faydalanmayı yasaklamamıştır. Bu
tür iddialar Tanrı’nın mesajına güvenmeyenlerin Tanrı’nın adını kullanarak
uydurduğu yalanlardır. Onlar sadece bir yobazdır.


104. Onlara Tanrı
elçisinin sunduğu bu mesaja uymaları söylendiğinde,
"Hayır, biz
sadece atalarımızdan öğrendiklerimize uyarız" diyorlar.
Peki ya ataları doğru yolda gitmeyen taklitçi
kişilerse?


105. Ey güvendiğini
söyleyenler, gösterdiğim yolda yürümeye devam edin, bu yolda yürümeyenler sizi
ilgilendirmez. Siz sadece kendinizden sorumlusunuz. Sonunda hepiniz Tanrı’nın
huzuruna çıkarılacaksınız
ve çabanızın karşılığını size verecek. 


106. Ey güvendiğini
söyleyenler, ölmeden önce malınızın nasıl paylaşılacağını belirleyerek talimat
verirken aranızdan iki dürüst kişiyi
tanık tutun. Seyahatteyken ölümün geldiğini düşünüyorsanız da sizden olmayan
başka iki kişiyi de yapacağınız
anlaşmadan
sonra bekleterek tanık tutabilirsiniz. Yine de içiniz rahat
değilse onlara: “
Bir yakınımız aleyhine de olsa, sus payı da teklif
etseler Tanrı’nın bildiğini kuldan gizlemeyeceğiz. Eğer öyle yaparsak suç
işlemiş oluruz” diye Tanrı’nın adıyla yemin de ettirebilirsiniz.


107. Onların dürüst
olmadığı söylenirse, onların yerine uygun gördüğünüz başka iki kişiyi tanık
tutabilir ve onlara da: “Bizim tanıklığımız daha uygun görüldü, bizde yalan
dolan olmaz. Öyle bir şey yaparsak suç işlemiş oluruz” diye Tanrı’nın adıyla
yemin de ettirebilirsiniz.


108. Doğru düzgün
tanıklık yapmaları, yalan beyanda bulundukları ortaya çıkarsa da bir daha
tanıklıklarının hiçbir zaman geçerli olmayacağını anlamaları için en doğrusu
budur. Tanrı’dan sakının, onu ciddiye alıp dinleyin. Tanrı suçluları asla
beraat ettirmeyecek. 


109. O gün Tanrı
görevlendirmiş olduğu elçileri de diriltir ve onlara: “Size nasıl karşılık
verdiler” diye sorar. Onlar da: “Bunu biz bilemeyiz. İnsanların iç yüzünü ancak
siz bilirsiniz” derler.


110. Tanrı
Meryemoğlu İsa’ya ve anasına da onlara sunduğu mesajdan öğüt almalarını
söylemişti. Onu da muhteşem mesajıyla desteklemiş, o da doğumundan ölümüne
kadar insanlara Tanrı’nın mesajını aktarmıştı. Ona öğüt dolu buyruğunu
sunmuştu, yani Tevrat’ı ve İncil’i. O da insanlıktan çıkmış kişileri
Tanrı’nın buyruğu sayesinde adam edip kirlenmiş kişileri arındırıyor, yani
bilinci kapanmış olanların Tanrı’nın buyruğu sayesinde bilincini açıyordu. İsa
da Yakupoğullarına net bir mesaj aktarmıştı fakat ona güvenmediler, "Büyük
bir aldatmaca bu!" dediler. Onu öldürmeye çalıştılar fakat ben onların
İsa’ya bir zarar vermesini engelledim.


111. İsa’nın
arkadaşlarına da bana ve elçime güvenmelerini söylemiştim. Onlar da İsa’ya:
“Bil ki biz ona güveniyoruz, ona teslim oluyoruz” demişlerdi.


112. Meryemoğlu
İsa’nın arkadaşları da İsa’nın Tanrı’dan bir işaret göstermesini istemişlerdi.
O ise onlara Tanrı’ya güvenip ondan sakınmalarını söylemekten başka bir şey
yapmamıştı.


113. “Senin
gerçekten Tanrı’nın mesajını aktardığına dair içimizin huzurla dolması için bir
işaret görmek istiyoruz” dediler.


114. Meryemoğlu İsa
da: “Hepimizin görebileceği bir işaret gösterir misiniz ey tanrımız? Beni başarıya
ulaştırınız. Siz son derece lütufkarsınız” diye dua etti.


115. Tanrı ise:
“Size sunduğum mesaj işaret olarak yeter. Buna rağmen yine de güvenmiyorsanız,
ileride sizi görülmemiş bir şekilde cezalandırırım” dedi.


116. Tanrı
Meryemoğlu İsa’ya: “Sen millete Tanrı’yı bırakıp bana ve anama boyun eğin diye
bir şey söyledin mi hiç” diye sorar. O da: “Siz çok yücesiniz. Ben sizin
hakkınızda asla yalan uyduramam. Eğer öyle bir şey söylemiş olsaydım, elbette
bunu bilirdiniz. Ben sizin her şeyinizi bilemem ama siz benim her şeyimi
bilirsiniz.
Bütün gizlilikleri bilirsiniz” der.


117. “Ben sadece
insanlara sizin mesajınızı aktardım. O hepimizin tanrısıdır. Ona itaat edin.
Aralarında bulunduğum müddetçe onlara tanıktım ama siz benim hayatımı
sonlandırdığınızda, benden sonra onların ne yaptıklarını bilmiyorum, onları siz
gördünüz. Siz
her şeye tanıksınız” der.


118. “İstediğinizi
cezalandırır istediğinizi de cezalandırmazsınız. Hiçkimse size karşı çıkamaz.
Sizin her şeye gücünüz yeter ve adaletlisiniz” der.


119. Tanrı da:
“Bugün sadece mesajıma uyanlar kurtulacak” der. Onlar içlerinden dereler akan
ve sonsuza dek kalacakları bahçelerle mükafatlandırılırlar. Tanrı onlardan
memnun, onlar da Tanrı'dan memnun kalırlar. İşte bu muhteşem bir
başarıdır.


120. Tanrı evrenin ve içindeki her şeyin hakimidir.
Onun her şeye gücü yeter.


Yorum Gönder

0 Yorumlar