Bu sûre, onbir ayettir Medine´de nazil olmuştur.Mushaftaki sıralamaya
göre kitabımızın 62., nüzûl sıralamasına göre 110.süredir.Süre adını
Cuma süresi 9. ayetinden alır.
Rahman ve Rahim Olan Allah Adıyla
Cuma, 62/1 Göklerdeki ve yerdeki her şey, mülkün sahibi, yaptığını
tertemiz yapan mutlak güç sahibi, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah’ı
tesbih eder.
يُسَبِّحُ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ الْمَلِكِ الْقُدُّوسِ الْعَزِيزِ الْحَكِيمِ
Yusebbihu lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ardıl melikil kuddûsil azîzil hakîm
Allah'ın esmaül hüsnaları
Allah Meliktir, Kuddüs’tür, Azîzdir, Hakimdir.
Kuddüs. Her türlü noksanlıklardan, her türlü kusurlardan (pak temizdir) münezzehtir.
Azîz. Her şeye güç yetiren mutlak güç sahibi, her konuya hakim olan mutlak hâkimiyet sahibi, mutlak otorite sahibidir.
Hakim Hikmet, hâkimiyet sahibi Ne buyurmuş, neyi emretmiş, neyi yasaklamışsa, ne yapmış, ne yaratmış, kimi elçi seçmişse, kendisinden ne tecelli etmişse, mutlaka her şeyi hikmetlidir.
Tesbih kelimesinin arapçada üçlü fiil kökü ‘se-be-ha’'dır Se-be-ha sözlükte yüzmek, uzaklaşmak, yıldız hızlı hareket etmek, bir topluluğun yeryüzünde yayılıp hakim olması, suyun yayılıp kaplaması gibi anlamlara gelir.Kur'an'da Alllaha boyun eğmenin,emirlerini uygulamada , insanın hayatının her alanında tesbih etmesi adına kullukta caba göstermektir
Böylece göklerdekiler ve yerde ve tüm varlıklar yaratılışa uygun hareket ettiği gibi kul olan bizler de, onların kervanına katılıp Rabbimizi tesbih etme anlamındadır..
Ayette geçen kelimelerin anlamı
Tesbih Kelimesi :Tesbih kelimesinin kökü ‘se-be-ha’ fiilidir. Se-be-ha sözlükte yüzmek, uzaklaşmak, yıldız hızlı hareket etmek, bir topluluğun yeryüzünde yayılıp hakim olması, suyun yayılıp kaplaması gibi anlamlara gelir.Kur'an'da Alllaha boyun eğmenin,emirlerini uygulamada , insanın hayatının her alanında tesbih etmesi adına kullukta caba göstermektir
Böylece göklerdekiler ve yerde ve tüm varlıklar yaratılışa uygun hareket ettiği gibi kul olan bizler de, onların kervanına katılıp Rabbimizi tesbih etme anlamındadır..
Gök kelimesinin Arapça karşılığı semadır. SİN MİM VAV kökünden geliyor. Sema; lügat manasıyla yukarıda olan her şeydir. (.Lisanu’l-Arab)
Kur’an’da vurgulanan “sema/semavat” kelimesi, bütün gök cisimleri anlamına gelir.Göklerin sınırı, yerin çatısı olan atmosfer tabakasından başlar. Gökler çeşitli tabakalara sahip olduğu için , Kur’an’da daha çok semavat şeklinde çoğul olarak gelmiştir.
Arz /Yer Arz; üzerinde yaşadığımız yerküresidir. Yerin sınırları toprağın ve denizlerin bulunduğu yeryüzüdür tabakaları olsa bile görünürde bir tek parça Kur’an’da yalnız tekil olarak kullanılmıştır.
İkisinin arasında bulunanlar, havada uçan kuşlar, kuşçuklar; toprağın üstünde, altında ve denizlerde yaşayan canlılar ve diğer mahluklar anlamına gelir.
Cuma, 62/2 O, ümmîler içinde, kendilerinden olan ve onlara ayetlerini okuyan, onları arındırıp temizleyen ve onlara kitap ve hikmeti öğreten bir elçi gönderendir. Oysa onlar, bundan önce gerçekten açıkça bir sapıklık içinde idiler.
هُوَ الَّذِي بَعَثَ فِي الْأُمِّيِّينَ رَسُولًا مِّنْهُمْ يَتْلُو عَلَيْهِمْ آيَاتِهِ وَيُزَكِّيهِمْ وَيُعَلِّمُهُمُ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَ وَإِن كَانُوا مِن قَبْلُ لَفِي ضَلَالٍ مُّبِينٍ
Huvellezî bease fîl ummiyyîne resûlen minhum yetlû aleyhim âyâtihî ve yuzekkîhim ve yuallimuhumul kitâbe vel hikmete, ve in kânû min kablu le fî dalâlin mubîn
Ayette geçen kelimelerin anlamı
Ümmî : ilahi kitapları bilmeyenler henüz ilahi kitapla buluşmamış anlamında gelmektedir
Bu ümmiler içinden daha önceki ilahi kitapları bilmeyenlerden elçi çıkması
Hikmet :Kur’an iyiyi kötüden ayırma yeteneğine hikmet Kitaba göre verilecek hükümler
Cuma, 62/3 Henüz onlara katılmamış bulunan diğer insanlara da.. O, azîzul hakîm olan Allah'tır
وَآخَرِينَ مِنْهُمْ لَمَّا يَلْحَقُوا بِهِمْ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
Ve âharîne minhum lemmâ yelhakû bi him, ve huvel azîzul hakîm
Geçen hafta Cuma 62/ 2 Ayette elçi göndereceğinden bahsetmişti bu ayetin (Sibakı) devamı olan Cuma 3. ayette ise Allah Rasûl’ünu onlardan, henüz kendilerine katılmayan başkalarına da göndermiştir.
El azim Ululukta eşsiz ve benzersiz azamet sahibi.O’nun azametine değil denk, benzer bir başka azamet bile yoktur. tüm esma için geçerlidir.
El Hakîm : Tüm hikmetlerin kaynağı.Her yaptığında mutlaka bir hikmet bulunan.bütün kararları doğru olan
Cuma, 62/4 Bu, Allah'ın lütfudur, onu dilediğine verir. Allah, büyük lütuf sahibidir.
ذَلِكَ فَضْلُ اللَّهِ يُؤْتِيهِ مَن يَشَاء وَاللَّهُ ذُو الْفَضْلِ الْعَظِيمِ
Zâlike fadlullâhi yu’tîhi men yeşâu, vallâhu zûl fadlil azîm
0 Yorumlar