PEYGAMBERİN KURAN DIŞINDA KAYNAĞI VARMIYDI?





 Dinde dört kaynağı ölçüdür! Bunlar, kitap,sünet,icma ve kıyas denmesine  rağmen  ölçülerinde yine kendileri yalanladıklarını görmek mümkündür!.
Örnekler!
Bana mucize olarak verilen ise ancak Allah'ın bana vahyettiğidir / Kur'an'dır." (Buhârî, İ'tisâm, 1).
Bu hadisi görememezlikten gelirler Muhammed as bir çok mucizesi oldugunu söylerler.
Rasulullah ölüm döşeğinde şöyle dedi:
Ben yalnızca Kur’an’ın haram kıldıklarını haram kılarım.
Allah’a yemin ederim ki benim adıma bir şeye (beni bahane ederek) sarılmasınlar.” (Ebu Yusuf er-Redd, 31) s.85
Bu hadisi görmemezlikten gelirler Nebey adına sayısız haramlar koyarlar.
"Allah’ın kitabında helal kıldığı helal, haram kıldığı haramdır. Hakkında sustuğu ise serbesttir. Allah’ın serbest bıraktıklarını kabul edin ve bilin ki Allah hiçbir şeyi unutucu değildir."
(Ebu Davud k. etime 39/Tırmizi k. libas 6 ibni mace k. etime 60/ El-müracaat sayfa 20)
Din konusundaki ihtilaflarda size Kur'an yeterlidir.
[5424-Buhârî-Müslim-Nesâî] [4727-Muvatta-Müslim] [5406-Buharî-Müslim]
Bu hadisi görmemezlikten gelirler beşyuz ayet dahi olsa eger sahabede tabinde tebe tabiinden onay almıyorsa kuranın ne söyledigi önemli degildir derler.icamanın ulemanın hem fikir oldugunu kabul ederler. Kader,recm,mürted gibi konularda.
Abdestsiz Kur'an tutulabilir ve okunabilir
[3773-Buhâri] [3890-Müslim-Ebu Davud-Tirmizi-Nesai (Hadis No.3862) (İbrahim Canan çevirisi C.11 s.120 Hadis no:3890 c.3 Hadis No.3890)
Bu hadisi görmemezlikten gelirler abdestsiz kurana dokunulmayacagını söylerler.
"Benden bir şey yazmayın, benden Kur'an dışında bir şey yazan onu yok etsin" (Sahih-i Müslim c.4, sayfa 97, Sünen-i Daremi, c.1, sayfa 119; Sünen-i Ahmed. b. Hanbel c.3, sayfa 182)
"Zeyd b. Sabit'ten: Resulullah bizi hadislerini yazmaktan alıkoydu ve bizim yazdığımız hadisleri yok etti." (Sünen-i Ebu Davud, İlim Kitabı, c.3, sayfa 319)
"Allah elçisinden sözlerini yazmak için izin istedik, bize izin vermedi.” (Tirmizi, es-Sünen, K. İlm, sayfa 11)
Bu hadisi görmemezlikten gelirler,önce öyle dedi,ama sonradan musade etti derler.
"Beni Hz. Musa'ya ustun kilmayin! Buhari, Husumat 1, Enbiya 34, 35, Rikak 43, Tevhid 31; Muslim, Fezail 160, (2373); Ebu Davud, sunnet 14, (4671); Tirmizi, Tefsir, Zumer, (3240).
Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Bir kulun: "Benim, Yunus Ibnu Metta'dan hayirli oldugumu" soylemesi uygun olmaz.
Buhari, Enbiya 35, Tefsir, Nisa 26, Tefsir, En'am 4, Tefsir, Saffat 1; Muslim, Fezail 166, (2376); Ebu Davud, Sunnet 14, (4669, 4670)
Bu hadisi görmemezlikten gelirler,camilerde,salalarda,menkıbelerde,kasidelerde,ilahilerde yanlızca Muhammed as mı överler.
"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ı dinledim diyordu ki: "Hakkımda, Hıristiyanların Meryem oğlu İsa'ya yaptıkları aşırı övgülerde bulunmayın. Şurası muhakkak ki ben bir kulum. Benim için "Allah'ın kulu ve elçisi" deyin." [Buhârî, Enbiya 44, ][1]
“Ben Abdullah’ın oğlu Muhammed’im Allah’ın kulu ve resulüyüm Allah’a yemin ederim ki O’nun verdiği makamın üstüne beni çıkarmanızı sevmiyorum” (Ahmed b Hanbel, Müsned, 1/153, 24)
Mutarrif İbnu Abdillah, babası (radıyallahu anh)'tan naklediyor: "Benî Amir heyetiyle Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın yanına gitmiştik:
"Sen bizim efendimizsin!" diye hitap ettik.
"Efendi, Allah'tır!" buyurdular. Biz:
"Fazilette en ileride olanımız, mertlikte en başta gelenimizsin!" dedik. Bize:
"Söylediğinizin hepsi bu veya buna yakın bir söz olsun. Şeytan sizi (mübalağalı medihlerde) koşturmasın!" buyurdular."[Ebu Davud, Edeb 10, (4806)]
Bu hadisi görmemezlikten gelirler, Sürekli efendimiz derler,Alemlerin efendisi kabul ederler.
"Size sadece Kuran'ı bırakıyorum; ona uyarsanız yolunuzu şaşırmazsınız" (Müslim 15/19 Nu, 1218; İbn Mace 25/84 Nu,
3074; Ebu Davud 11/56, Nu 1905
Bu hadisi görmemezlikten gelirler hadisler olmadan din i eksik görürler,buhari yıkılırsa,müslüm yıkılırsa islam yıkılır derler.



Peygamberimizin Kur’an Dışında Dini Hükümler


Bildirdiği Bir Kaynağı Var Mıydı?


Bir hadis rivayetinde peygamberimizin şöyle söylediği iddia


edilir: “Bana Kur’an ve bir o kadarı daha verildi. Yakında


karnı tok, koltuğuna yaslanmış birisi, ‘Size Kur’an yeter; onda


neyi helal bulursanız onu helal kabul ediniz. Onda neyi haram


bulursanız, onu da haram biliniz’ diyecek. Şunu iyi bilin ki,


Allah’ın Resulü’nün haram kıldığı da Allah’ın haram kıldığı


gibidir.”287 Söz konusu hadis rivayetinde peygamberimizin böyle


söylediği iddia edilse de gerçekte ne söylediğini Kur’an’da görmek


mümkündür: “De ki: Bana vahyolunanlar içinde, bu haram


dediklerinizi yiyecek birine yasaklanmış bir şey bulamıyorum.


Yalnız şunlardan biri olursa başka: leş, akıtılmış kan, domuz


eti -ki o bir pisliktir- Allah’tan başkası adına boğazlanmış


bir murdar…” (En’am Suresi 145).


Ayette, insanların bir şekilde kafalarına göre birtakım şeylerin


yenilmesini haram kıldıkları, bunun üzerine de peygamberimize


Allah’ın ayetlerinde bildirmiş oldukları dışında yenilmesi haram


olan bir şeyi göremediğini söylemesi buyurulmaktadır. Ayet bu


287 Ebu Davud, Sünnet, 6, (4604); Tirmizi, İlm 60, (2666); İbn Mace, Mukaddime 2,


(12)


HADİ SLER NEDEN DİNİN KAYNAĞI OL AMAZLAR? 205


kadar açık olmasına rağmen rivayet edilen hadisler yoluyla ortaya


konulan yenilmesi haram olanlar listesi son derece kalabalıktır.


Bununla birlikte söz konusu bu hadis rivayeti ile birebir çelişen ve


aynı kaynaklarda yer alan iki ayrı rivayet bulunmaktadır. Bu hadis


rivayetlerine göre peygamberimizin şöyle söylediği iddia edilir:


“Allah’ın Kitabı’nda helal kıldığı helal, haram kıldığı haramdır.


Hakkında sustuğu ise serbesttir. Allah’ın serbest bıraktıklarını


kabul edin ve bilin ki Allah hiçbir şeyi unutucu değildir.”288


“Bazılarına ne oluyor ki, Allah’ın Kitabı’nda bulunmayan birtakım


şartlar koşuyor? Her kim Allah’ın Kitabı’nda bulunmayan bir şeyi


şart koşarsa o şart geçersizdir, isterse yüz şart koşsun. Allah’ın


belirlediği şart uyulmaya daha hak sahibi ve daha sağlamdır.”289


Söz konusu bu örnekler, ayetleri desteklemek için değil, hadis


rivayetlerinin kendi aralarında çelişen versiyonlarının olduğunun


dolayısıyla Kur’an gibi güvenilir olamayacaklarının gösterilmesi


için kullanılmaktadır. Yoksa Allah’ın ayetlerinin, rivayetlerin


desteğine ihtiyacı yoktur.


Altın ve İpek Haram Mıdır?


Hadislerde ipek gibi bazı kumaşların ve eşyaların Kur’an’dan hiçbir


dayanağı olmamasına rağmen haram kılındıkları görülmektedir.


Bununla birlikte örneğin ipeğin herkese mi yoksa sadece erkeklere


mi haram kılındığını tespit etmek de mümkün değildir. Çünkü


bazı hadis kitapları erkek ve kadın arasında ayrım yapmadan


rivayette bulunurken, diğer kaynaklarda kadınlara helal erkeklere


haram olduğu söylenmektedir. Örneğin Buhari ve Müslim’de


geçen konu ile ilgili iki rivayet şu şekilde gelmiştir: “Resulullah


buyurdular ki: Dünyada ipeği, ahirette nasibi olmayanlar giyer.”290


288 Ebu Davud Etime 39; Tırmizi Libas 6


289 Buhari, Mesacid 70, Zekat 61, Büyu 67, 73, Itk 10, Mekatib 2, 3, 4, 5, Hibe 7, Şurut


3, 10, 13, 17, Talak 16, Kefaratü’l-iman 8, Feraiz 19, 20, 22, 23; Müslim, Itk 5,


(1504); Ebu Davud, Itk 2, (3929-3930); Nesai, 85, 86 (7, 300); Tirmizi, Büyu 33,


(1256), Vesaya 7, (2125); İbn Mace, Itk 3, (2521).


290 Buhari, Libas, 25; Müslim, Libas 6, (2068).


206 ALLAH’A ÖĞRETİLEN DİN


Benzer bir rivayet de şu şekildedir: “Resulullah buyurdular ki:


İpeği dünyada giyen, ahirette giyemez.”291 Yine altın ve gümüş


kaplardan bir şey yenilip içilmesinin yasaklandığı bir diğer


rivayette de kadın erkek ayrımı yapılmadan ipek giymenin


yasaklandığı görülmektedir: “Resulullah’ın şöyle dediğini işittim:


İpek ve ibrişim elbise giymeyin. Altın ve gümüş kaplardan su


içmeyin, onlarda yemek yemeyin. Zira bu iki şey dünyada onlar


(kâfirler), ahirette de sizin içindir.”292


İpeğin erkeklere haram kılındığı doğrudan bir ifade ile Ebu


Davud ve Tirmizi’de geçmektedir: “Resulullah bir miktar ipek alıp


sağ avucuna koydu, bir miktar da altın alıp sol eline koydu sonra


da: ‘Şu iki şey ümmetimin erkek kısmına haramdır’ buyurdu.”293


Buhari ve Müslim esas alındığında ipek kullanımının kadınlara


da haram edilmiş olması gerekir. Görüldüğü gibi bu konuda da


hadis kitapları ve rivayetler kendi aralarında çelişkilidir. Kur’an


ayetlerinin birbirini açıklama ve tamamlamasında olduğu gibi


hadislerin birbirini tamamlaması söz konusu değildir. Dolayısıyla


Buhari ve Müslim’deki bir hadisi anlamak için Ebu Davud


ve Tirmizi’deki bir hadise başvurulamaz. Bu rivayetler farklı


şekillerde gelmiş ve farklı kaydedilmişlerdir.


Oysa Kur’an’da bu şekilde bir haram ve kadın erkek ayrımı


olmadığı gibi aksine Allah’ın yaratmış olduğu süs eşyaları


ve temiz rızıkların Allah’tan başka kimse tarafından haram


kılınamayacağı ve hadislerde ifade edilenin tam aksine bunların


sadece ahirette değil dünyada da inananlar için olduğu ifade edilir:


“De ki: Allah’ın, kulları için çıkardığı süsü ve güzel rızıkları


kim haram etti? De ki: O, dünya hayatında inananlarındır,


kıyamet günü de yalnız onlarındır. İşte biz, bilen bir topluluk


291 Buhari, Libas 25; Müslim, Libas 23, (2075).


292 Buhari, Et’ime 28, Eşribe 28, Libas 25; Müslim, Libas 4, (2067); Tirmizi, Eşribe


10 (1879); Ebu Davud, Eşribe 17 (3723); Nesai, Zinet 87, (8, 198, 199); İbn Mace,


Eşribe 17, (3414).


293 Ebu Davud, Libas 14, (4057). Tirmizi, Libas 1.


HADİ SLER NEDEN DİNİN KAYNAĞI OL AMAZLAR? 207


için ayetleri böyle açıklıyoruz.” (A’raf Suresi 32). Yine özellikle


mescitlere giderken ya da hayırlı ve güzel işlere yönelirken güzel


giysiler kuşanılması söylenir ve herhangi bir kumaş ayrımı


yapılmaz: “Ey âdemoğulları! Tüm mescitlerde süslü, güzel


giysilerinizi kuşanın. Yiyin, için fakat israf etmeyin. Allah


israf edenleri sevmez.” (A’raf Suresi 31).


Gerek giysi gerekse diğer gereksinimler için kullanılan ve


doğadan edindiğimiz hammaddeler ile ürettiğimiz kumaşların


aralarında ayrım yapılmaksızın Allah’ın lütuf ve rahmeti ile


bize ikram edildiklerini görmekteyiz: “Allah size, evlerinizi


oturma yeri yaptı ve size hayvan derilerinden, göç gününüzde


(yolculukta) ve ikamet gününüzde (oturma zamanlarınızda)


kolayca kullanacağınız hafif evler (çadırlar, portatif evler)


ve yünlerinden, yapağılarından ve kıllarından bir süreye


kadar (kullanacağınız) giyilecek, döşenecek eşya ve geçimlik


(ticaret malı) yaptı. Allah, sizin için yarattığı şeylerden


gölgeler kıldı. Dağlarda da sizin için barınaklar, siperler


kıldı, sizi sıcaktan koruyacak elbiseler, sizi savaşınızda


(zorluklara karşı) koruyacak giyimlikler de var etti. İşte O,


üzerinizdeki nimetini böyle tamamlamaktadır, umulur ki


teslim olursunuz.” (Nahl Suresi 80-81).


Hadislere Göre Altın, Kadınlara Da Haramdır


Görüldüğü gibi bazı hadislerde altın ve ipek kullanımının ümmetin


kadınlarına helal, erkeklerine ise haram olduğu söylenmiş,


bazılarında ise cinsiyet ayrımı yapılmaksızın haram denmiştir.


Bununla birlikte aynı kaynaklarda altının kadınlara da haram


olduğuna dair hadis rivayetleri vardır. Söz konusu hadislerde


kadınlara süs eşyalarının gümüşten olmasının söylendiği ve


altınla süslenip onu gösteren kadınların mutlaka onunla azaba


maruz kalacakları iddia edilir: “Resulullah buyurdular ki: Ey


kadınlar cemaati! Süs eşyanız gümüşten olmalıdır. Sizden hangi


208 ALLAH’A ÖĞRETİLEN DİN


kadın altınla süslenir ve onu izhar eder (yabancıya gösterirse),


mutlaka onunla azaba maruz kalır.”294 Başka bir rivayet de şu


şekildedir: “Her kim sevdiğine ateşten bir yüzük takmaktan


hoşlanırsa ona altından bir yüzük taksın. Her kim sevdiğine


ateşten bir gerdanlık takmaktan hoşlanırsa ona altından bir


gerdanlık taksın. Her kim sevdiğine ateşten bir bilezik takmaktan


hoşlanırsa ona altından bir bilezik taksın. Ancak size lazım olan


gümüştür onu takınız’ buyurdu.”295


Yine altından yüzük, bilezik ve gerdanlık takan kadınların,


ateşten yüzük, bilezik ve gerdanlık taktıkları iddia edilmiştir:


“Bir kadın Resulullah’a gelerek sordu: ‘İki altın bilezik hakkında


ne dersiniz, (takayım mı?)’ ‘Ateşten iki bileziktir, (takmayın!)’


deyip cevap verdi. Kadın devamla: ‘Pekâlâ altın gerdanlığa (ne


dersiniz?)’ diye sordu. Resulullah’tan yine: ‘Ateşten bir gerdanlık!’


cevabını aldı. O, yine sordu: ‘Bir çift altın küpeye ne dersiniz?’


‘Ateşten bir çift küpe!’ Kadında bir çift altın bilezik vardı. Onları


çıkarıp attı ve: ‘(Ey Allah’ın Resulü), kadın kocası için süslenmezse


onun yanında kıymeti düşer’ dedi. Resulullah: ‘Sizden birine,


gümüş küpeler takınmasından, bunları za’feran veya abir ile


sarartmasından kimse engel olmaz!’ cevabını verdi.”296 Bu da,


hadislerin hem Kur’an ile hem de kendi aralarında çelişkilerine


ayrı bir örnektir.


Bir diğer rivayet ise şu şekilde gelmiştir: “Resulullah’ın


yanına Fatıma Bintu Hübeyre, elinde altından iri yüzükler (Feth)


olduğu halde gelmişti. Hz. Peygamber, kadının ellerine vurmaya


başladı, Fatıma da hemen (oradan sıvışıp) Resulullah’ın kerimeleri


Fatımatu’z-Zehra’nın yanına girdi. Ona Resulullah’ın kendisine


olan davranışını anlattı. Bunun üzerine Hz. Fatıma boynundaki


altın zinciri çıkarıp: ‘Bunu bana Hasan’ın babası Hz. Ali hediye


etti’ dedi. Zincir daha elinde iken Resulullah yanlarına girdi ve


294 Ebu Davud, Hatem 8, (4237); Nesai, Zinet 39, (8, 156, 157).


295 Ebu Davud, Hatem 8, (4236).



296 Nesai, Zinet 39, (8,159).

Yorum Gönder

0 Yorumlar