4 - E -

1-Allahı , size nasıl gösterdi ise ,öyle anın.

Bakara 2/198
Rabbinizin lütuf ve keremini istemekte size bir günah yoktur. Arafat’tan sel gibi akın akın Meş’ar-i Haram yanında Müzdelife’de Allah’ı zikredin. Onu, size nasıl gösterdi ise ,öyle anın.Doğrusu siz onun yol göstermesinden önce yolunu şaşırmışlardan idiniz.
لَيْسَ عَلَيْكُمْ جُنَاحٌ أَن تَبْتَغُواْ فَضْلاً مِّن رَّبِّكُمْ فَإِذَا أَفَضْتُم مِّنْ عَرَفَاتٍ فَاذْكُرُواْ اللّهَ عِندَ الْمَشْعَرِ الْحَرَامِ وَاذْكُرُوهُ كَمَا هَدَاكُمْ وَإِن كُنتُم مِّن قَبْلِهِ لَمِنَ الضَّآلِّينَ
Leyse aleykum cunâhun en tebtegû fadlan min rabbikum fe izâ efadtum min arafâtin fezkurûllâhe indel meş’aril harâm(harâmi), vezkurûhu kemâ hedâkum, ve in kuntum min kablihî le mined

2-Kur'an'da Esma-i Hüsna Kelimelerinin Geçtiği  Ayetimiz Tevhid Bağlamı
Allah rasulu  s.a. indirdiği vahiyin 23 yıllık risaletinin ana konusu  Allah'tan başka ilah olmadığını şahidliğine davet etmiştir

Taha suresi, 20/7-Sen sözü açığa vursan da, gizlesen de Allah için birdir. Çünkü O, gizliyi de bilir, ondan daha gizli olanı da.
وَإِن تَجْهَرْ بِالْقَوْلِ فَإِنَّهُ يَعْلَمُ السِّرَّ وَأَخْفَى
Ve in techer bil kavli fe innehu ya’lemus sirre ve ahfâ.

Taha suresi, 20/8:Allah'tan başka hiç bir ilah yoktur. En güzel isimler O'nundur.
اللَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ لَهُ الْأَسْمَاء الْحُسْنَى
Allâhu lâ ilâhe illâ huve, lehul esmâul husnâ.

3-Allah şirk koşanları  tevbe ile (dönüş ) yapmadan af edermi

Nisa 4/116 Şüphesiz Allah kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışında dilediğini bağışlar. Allah'a ortak koşan, muhakkak ki, derin bir sapıklığa düşmüştür.
إِنَّ اللّهَ لاَ يَغْفِرُ أَن يُشْرَكَ بِهِ وَيَغْفِرُ مَا دُونَ ذَلِكَ لِمَن يَشَاء وَمَن يُشْرِكْ بِاللّهِ فَقَدْ ضَلَّ ضَلاَلاً بَعِيدًا
İnnallâhe lâ yagfiru en yuşrake bihî ve yagfiru mâ dûne zâlike li men yeşâu. Ve men yuşrik billâhi fe kad dalle dalâlen baîdâ

4- Şirk koşanlar Allah'ın varığına inanırlar ama takvalı olmak istemezler
Cünki Allahın hayatına müdahil  olmasını istemezler

Yunus, 10/ 31 De ki: "Göklerden ve yerden sizlere rızık veren kimdir? Kulaklara ve gözlere malik olan kimdir? Diriyi ölüden çıkaran ve ölüyü diriden çıkaran kimdir? Ve işleri çekip çeviren kimdir? Onlar: "Allah" diyeceklerdir. Öyleyse de ki: "e fe lâ tettekûn ↔Peki Siz “Hâlâ takva sahibi olmayacak mısınız?
قُلْ مَن يَرْزُقُكُم مِّنَ السَّمَاء وَالأَرْضِ أَمَّن يَمْلِكُ السَّمْعَ والأَبْصَارَ وَمَن يُخْرِجُ الْحَيَّ مِنَ الْمَيِّتِ وَيُخْرِجُ الْمَيَّتَ مِنَ الْحَيِّ وَمَن يُدَبِّرُ الأَمْرَ فَسَيَقُولُونَ اللّهُ فَقُلْ أَفَلاَ تَتَّقُونَ
Kul men yerzukukum mines semâi vel ardı em men yemlikus sem'a vel ebsâre ve men yuhricul hayye minel meyyiti ve yuhricul meyyite minel hayyi ve men yudebbirul emre, fe se yekûlûnallâh(yekûlûnallâhu), fe kul e fe lâ tettekûn

5- Necva = Kötü fısıltılar şeytandır

Mucadele 58/10   O; Necva ↔kötü fısıltılar iman edenleri 
mahzun etmek için ancak şeytandan kaynaklanmaktadır.Oysa şeytan, bi
iznillâh Allah’ın izni olmadıkça, mü’minlere hiçbir zarar verebilecek
değildir. Öyle ise mü’minler ancak Allah’a tevekkül etsinler.
إِنَّمَا النَّجْوَى مِنَ الشَّيْطَانِ لِيَحْزُنَ الَّذِينَ آمَنُوا
وَلَيْسَ بِضَارِّهِمْ شَيْئًا إِلَّا بِإِذْنِ اللَّهِ وَعَلَى اللَّهِ
فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ
İnnemân necvâ mineş şeytâni li yahzunellezîne âmenû ve leyse bi dârrihim
şey’en illâ bi iznillâh, ve alâllâhi felyetevekkelil mu’minûn

6- Allah'ın rahman  sıfatının  tecellisi uyarıcı elçiler göndermesidir

 Enbiya 21/ 107 Biz seni alemler için yalnızca bir rahmet /ikram olarak gönderdik.
وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِّلْعَالَمِينَ
Ve mâ erselnâke illâ rahmeten lil âlemîn


7- Sabır Kavramı 

Âl-i İmran 3/186 Andolsun,
mallarınızla ve canlarınızla imtihan edileceksiniz ve sizden önce
kendilerine kitap verilenlerden ve şirk koşmakta olanlardan elbette çok
eziyet verici sözler işiteceksiniz. Eğer sabreder ve takvalı olursanız
bu emirlere olan azimdir.
لَتُبْلَوُنَّ فِي أَمْوَالِكُمْ وَأَنفُسِكُمْ وَلَتَسْمَعُنَّ مِنَ
الَّذِينَ أُوتُواْ الْكِتَابَ مِن قَبْلِكُمْ وَمِنَ الَّذِينَ
أَشْرَكُواْ أَذًى كَثِيرًا وَإِن تَصْبِرُواْ وَتَتَّقُواْ فَإِنَّ ذَلِكَ
مِنْ عَزْمِ الأُمُورِ
Le tüblevünne fi emvaliküm ve enfüsiküm ve le tesmeunne minellezıne utül
kitabe min kabliküm ve minellezıne eşraku ezen kesira ve in tasbiru ve
tetteku fe inne zalike min azmil ümur


8- Takva ayeti Kur’ân’da Takvâlı İnsanda Olması gereken Özellikler

Bakara 2/177
Asıl İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmenizden ibaret değildir. Asıl iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve nebilere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen, Allah rızası için onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, (ihtiyacından dolayı) isteyene ve (özgürlükleri için) kölelere verenlerin; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda (direnip) sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar, doğru olanlardır. İşte bunlar, Allah’a karşı gelmekten sakınanların ta kendileridir
لَّيْسَ الْبِرَّ أَن تُوَلُّواْ وُجُوهَكُمْ قِبَلَ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ وَلَكِنَّ الْبِرَّ مَنْ آمَنَ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ وَالْمَلآئِكَةِ وَالْكِتَابِ وَالنَّبِيِّينَ وَآتَى الْمَالَ عَلَى حُبِّهِ ذَوِي الْقُرْبَى وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينَ وَابْنَ السَّبِيلِ وَالسَّآئِلِينَ وَفِي الرِّقَابِ وَأَقَامَ الصَّلاةَ وَآتَى الزَّكَاةَ وَالْمُوفُونَ بِعَهْدِهِمْ إِذَا عَاهَدُواْ وَالصَّابِرِينَ فِي الْبَأْسَاء والضَّرَّاء وَحِينَ الْبَأْسِ أُولَئِكَ الَّذِينَ صَدَقُوا وَأُولَئِكَ هُمُ الْمُتَّقُونَ
Leysel birra en tüvellu vücuheküm kibelel meşrikı vel mağribi ve lakinnel birra men amene billahi vel yevmil ahıri vel melaiketi vel kitabi ven nebiyyın ve atel male ala hubbihı zevil kurba vel yetama vel mesakıne vebnes sebıli ves sailıne ve fir rikab ve ekames salate ve atez zekah vel mufune bi ahdihim iza ahedu ves sabirıne fil be´sai ved darrai ve hıynel be´s*ülaikellezıne sadeku* ve ülaike hümül müttekun

Ayete göre muttakiler  ;
1-Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve nebilere iman ederler
2-Malllarını Allah için infak ederler :Yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, (ihtiyacından dolayı) isteyene ve (özgürlükleri için) kölelere ver
3-Namazı surekli  kılan, zekâtı verirler
4-Takvalı insan antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirir
hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda (direnip) sabreder
5-Geniş iyilik sahibidirler Sadikun  =özü sözü doğrudur.

9-işitme kavramı

 Enfal 8/20 Ey iman edenler, Allah'a ve Resulü'ne itaat edin. İşitip durduğunuz halde onun emirlerinden yüz çevirmeyin!
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ أَطِيعُواْ اللّهَ وَرَسُولَهُ وَلاَ تَوَلَّوْا عَنْهُ وَأَنتُمْ تَسْمَعُونَ
Yâ eyyuhâllezîne âmenû etîullâhe ve resûlehu ve lâ tevellev anhu ve entum tesmeûn


Enfal 8/21
Ve dinlemetikleri halde «İşittik!» diyenler gibi olmayın!
وَلاَ تَكُونُواْ كَالَّذِينَ قَالُوا سَمِعْنَا وَهُمْ لاَ يَسْمَعُونَ
Ve lâ tekûnû kellezîne kâlû semi’nâ ve hum lâ yesmeûn


Enfal 8/22
Çünkü yeryüzünde debelenenlerin Allah katında en kötüsü, gerçeği akıllarına koymayan o sağır ve dilsizlerdir.
إِنَّ شَرَّ الدَّوَابَّ عِندَ اللّهِ الصُّمُّ الْبُكْمُ الَّذِينَ لاَ يَعْقِلُونَ
İnne şerred devâbbi indallâhis summul bukmullezîne lâ ya’kılûn


10-RAB KAVRAMI

 Tevhid
ilkesi çerçevesinde Hz. İbrahim’in (a.s.) Rab tarif et tiği şu
ayetlerde görüldüğü gibi , Rab isminin içeriği ile alakalı esmalara
işaret etmektedir

Şuara 26/77 İyi bilin ki onlar benim düşmanımdır; ancak âlemlerin Rabbi (benim dostumdur);
إِنَّهُمْ عَدُوٌّ لِّي إِلَّا رَبَّ الْعَالَمِينَ
Fe innehüm adüvvül li illa rabbel alemın
Hâlık (yaratan) ve  (Hâdî) yol gösteren
Şuara 26/ 78. "Beni yaratan ve bana yol gösteren O'dur."
الَّذِي خَلَقَنِي فَهُوَ يَهْدِينِ
Ellezî halakanî fe huve yehdîni.
Hâlık (yaratan) ve  (Hâdî) yol gösteren
 Şuara 26/ 79."Beni yediren ve içiren O'dur."
وَالَّذِي هُوَ يُطْعِمُنِي وَيَسْقِينِ
Vellezî huve yut’ımunî ve yeskîni.

Şuara 26/ 80  "Hastalandığım zaman bana şifa veren O'dur;"
وَإِذَا مَرِضْتُ فَهُوَ يَشْفِينِ
Ve iza meridtü fe hüve yeşfı

Şuara 26/ 81"Beni öldüren ve sonra dirilten O'dur."
وَالَّذِي يُمِيتُنِي ثُمَّ يُحْيِينِ
Vellezî yumîtunî summe yuhyîni.

Şuara 26/ 82." Yargı gününde, kusurlarımı  bağışlayacağını umduğum da O'dur."
وَالَّذِي أَطْمَعُ أَن يَغْفِرَ لِي خَطِيئَتِي يَوْمَ الدِّينِ
Vellezî atmeu en yagfira lî hatîetî yevmed dîn(dîni).

 11-Din  Kavramı 

 Allah gönderdiği ''din'' ile doğru ve eğriyi kanunlarını açıkladıktan sonra tercihi insana bırakmıştır

Bakara 2/256

Dinde zorlama yoktur. Şüphesiz, rüşd ↔doğruluk, gayy↔sapıklıktan apaçık
ayrılmıştır. O halde tâğûtu ↔insanı haktan uzaklaştıran her şeyi inkâr
edip Allah'a inananlar  o, hiçbir zaman kopmayacak en sağlam kulpa
tutunmuşlardır. Allah,↔semiun alim ↔ işitendir, bilendir.
لاَ
إِكْرَاهَ فِي الدِّينِ قَد تَّبَيَّنَ الرُّشْدُ مِنَ الْغَيِّ فَمَنْ
يَكْفُرْ بِالطَّاغُوتِ وَيُؤْمِن بِاللّهِ فَقَدِ اسْتَمْسَكَ
بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقَىَ لاَ انفِصَامَ لَهَا وَاللّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ
La
ikrahe fid dini kad tebeyyener ruşdü minel ğayy* fe mey yekfür bit
tağuti ve yü´mim billahi fe kadistemseke bil urvetil vüska lenfisame
leha* vallahü semıun alım



-------------------------------

Dua 

Mü'min 40/60  Rabbiniz şöyle dedi: “Bana dua edin, duânıza cevap vereyim Bana kulluk etmeyi kibirlerine yediremeyenler aşağılanmış bir hâlde cehenneme gireceklerdir.”
وَقَالَ رَبُّكُمُ ادْعُونِي أَسْتَجِبْ لَكُمْ إِنَّ الَّذِينَ يَسْتَكْبِرُونَ عَنْ عِبَادَتِي سَيَدْخُلُونَ جَهَنَّمَ دَاخِرِينَ
Ve kâle rabbukumud’ûnî estecib lekum, innellezîne yestekbirûne an ibâdetî se yedhulûne cehenneme dâhırîn


Bakara 2/255 Allah... lâ ilâhe illâhu O'ndan başka ilah yoktur. O daima diridir (hayydır), bütün varlığın idaresini yürüten sürekli koruyup gözeten.(kayyum)dur O'nu uyuklama ve uyku tutmaz. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. İzni olmaksızın O'nun katında şefaatte (yeşfeu )bulunacak kimdir? O, önlerindekini ve arkalarındakini bilir. Onlar ise Dilediği kadarının dışında, O'nun ilminden hiç birşeyi kavrayıp kuşatamazlar. O'nun kürsüsü, bütün gökleri ve yeri kaplayıp kuşatmıştır. Onların korunması O'na güç gelmez. huvel aliyyul azîm O, pek yücedir, pek büyüktür

  للّهُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ لاَ تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلاَ نَوْمٌ لَّهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ مَن ذَا الَّذِي يَشْفَعُ عِنْدَهُ إِلاَّ بِإِذْنِهِ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَلاَ يُحِيطُونَ بِشَيْءٍ مِّنْ عِلْمِهِ إِلاَّ بِمَا شَاء وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ وَلاَ يَؤُودُهُ حِفْظُهُمَا وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظِيمُ
Allâhu lâ ilâhe illâ huvel hayyul kayyûm(kayyûmu), lâ te’huzuhu sinetun ve lâ nevm(nevmun), lehu mâ fîs semâvâti ve mâ fil ard(ardı), menzellezî yeşfeu indehû illâ bi iznih. ya’lemu mâ beyne eydîhim ve mâ halfehum, ve lâ yuhîtûne bi şey’in min ilmihî illâ bi mâ şâe, vesia kursiyyuhus semâvâti vel ard(arda), ve lâ yeûduhu hıfzuhumâ ve huvel aliyyul azîm(azîmu).

İstiğfar duası

 
Mü’minün Süresi 23/ 109 Rabbimiz, iman ettik, sen artık bizi bağışla ve bize merhamet et, sen merhamet edenlerin en hayırlısısın!
إِنَّهُ كَانَ فَرِيقٌ مِّنْ عِبَادِي يَقُولُونَ رَبَّنَا آمَنَّا فَاغْفِرْ لَنَا وَارْحَمْنَا وَأَنتَ خَيْرُ الرَّاحِمِينَ
İnnehu kâne ferîkun min ibâdî yekûlûne rabbenâ âmennâ fagfir lenâ verhamnâ ve ente hayrur râhımîn

Müminun Suresi, 23/118 De ki: “Rabbim! Bağışla, merhamet et. Çünkü sen merhamet edenlerin en hayırlısısın!”
وَقُل رَّبِّ اغْفِرْ وَارْحَمْ وَأَنتَ خَيْرُ الرَّاحِمِينَ
Ve kul rabbigfir verham ve ente hayrur râhımîn


Yorum Gönder

0 Yorumlar